Eski bir kitap açıldığında burnuna gelen o tanıdık koku. Okunmuş her sayfasında başka bir anı, yazılmış her cümlesinde başka bir tat. Yaprakları çevirirken geçmişe dokunmanın verdiği o tarifsiz his. Yaşanmışlığın yüzümüzde bıraktığı o mimikler. Kimi zaman bir tebessüm, kimi zaman pişmanlıktan geçmişe dalıp giden gözler, kimi zaman da tecrübenin verdiği o ağır sükunet. İçinde hayatın ta kendisi olan, her okuduğunda yaşanmışlığı iliklerine kadar hissettiren ve artık tozlu raflarda yerini almış “eski” bir kitap. Ancak bu kadar iyi anlatılabilirdin sen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder